Kültür - Sanat

Şeb-i Arus, Mevlana, Konya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hz. Mevlana’nın 742. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri'ne katıldı.

İlk olarak Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasını yaptı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "DEAŞ gibi İslam ile irtibatlandırılamayacak terör örgütleri, Müslümanlara ve insanlara zulmediyor. O zaman Hz. Mevlana’nın muhabbet felsefesini, Hazreti Mevlana’nın gönül sesini, Hazreti Mevlana’nın ruhundan yükselen o manevi sesini hepimizin bir kez daha duyması lazım" dedi.

Davutoğlu, Konya Büyükşehir Belediyesi Spor Salonu ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Hazreti Mevlana'nın 742. Vuslat Yıl Dönümü Programı'na katıldı.

Başbakan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Şeb-i Aruz gecesinin ülkeye, İslam dünyasına ve insanlığa bereket, huzur, feyiz getirmesi temennisinde bulundu.

Her yıl bir araya gelirken, Şeb-i Aruz vesilesiyle varlık ve zaman idrakini bir kez daha gözden geçirdiklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

“Zaman idrakimizi gözden geçiriyoruz, çünkü öyle şahsiyetler vardır ki bir zamana sığmazlar, bir asırla ilişkilendirilemezler, her asırda, her yılda her anda yeniden yorumlandıklarında bütün insanlığın keşfine ufuk açarlar. Evet, tarih idrakimiz açısından Hazreti Mevlana’ya bir kez daha bakmak lazım, öyle bir zat ki şahsi hayati tecrübesiyle milletimizin irfan tabirinin adım adım bütün coğrafyalarını gezmiş, o coğrafyalardan feyiz almıştır, öyle bir zattır ki bütün coğrafyamızın bugün dahi bağrına bastığı gönül coğrafyamızın karamsarlığı, huzursuzluğu, baskı ve zulüm altında olduğu bir asırda bütün bu coğrafyalara ve o mekanın ötesine insanlığın kardeşliğini, inancımızın derinliğini haykırmıştır. Haçlı seferlerinin arkasından gelen Moğol istilasında, umutsuzluğa düşenlere umut kapısı olmuş, birbirinden nefret duyanlara muhabbeti öğretmiş, dergahının kapısını herkese hiçbir şekilde köken ırk, din, mezhep ayrımı gözetmeden açmış ve eşrefi mahlukat olan insanın şahsında Rabbimize olan kulluğunu ifa etmiş."

-“ Mevlana’nın deva olan sesine daha fazla ihtiyaç hissediyoruz”

Davutoğlu, yine Hazreti Mevlana'nın yaşadığı döneme benzer bir süreçten geçildiğine dikkati çekti.

Hazreti Mevlana'nın döneminde olduğu gibi bugün de dünyada barbarca zulümler yaşandığını, otoriter rejimlerin halklarına baskı uyguladığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"DEAŞ gibi İslam ile irtibatlandırılamayacak terör örgütleri, Müslümanlara ve insanlara zulmediyor. O zaman Hz. Mevlana’nın muhabbet felsefesini, Hazreti Mevlana’nın gönül sesini, Hazreti Mevlana’nın ruhundan yükselen o manevi sesini hepimizin bir kez daha duyması lazım. Bugün İslam dünyası, büyük bir ıstırap içindeyken, aynen Hazreti Mevlana’nın döneminde olduğu gibi İslam medeniyetinin büyük şehirleri yakılıp yıkılırken, biz Şeb-i Aruz’da Hazreti Mevlana’nın deva olan sesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç hissediyoruz. Rabbim bizi o sesten uzak tutmasın. Allah Hazreti Mevlana’nın gönlünden dünyaya yayılan muhabbet sesinin, muhabbet haykırışının bugünkü sözcülerini bizler kılsın.”

-"Önemli olan vuslata nasıl ulaşacağımız"

“Vuslat” kelimesinin herhangi bir kavram olmadığını, Şeb-i Aruz’un da herhangi bir anma töreni olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Aslında vuslat bize varlığımızı, kimliğimizi, mevcudiyetimizi ve bütün sırlar ötesindeki ilahi buluşmaya hazırlığımızı hatırlatıyor. Hangi makam ve mevkide olursak olalım, hangi gücü kullanıyorsak kullanıyor olalım, hangi hedefleri, hangi azim ve hırsla hedef edinmiş olursak olalım nihayetinde hepimiz bir Şeb-i Aruzu yaşayacağız. Nihayetinde hepimiz bir vuslata ulaşacağız. Önemli olan o vuslata nasıl ulaşacağımız. Kendisini çok kudretli zannedenlerin, o vuslat anında ne kadar aciziyete düştüklerine hep şahit olursunuz. Allah o vuslat anında bizleri tam bir düğün gecesi şenliği içinde kendisine kavuşanlardan eylesin. Öylesine bir varlık idrakini hayatımız boyunca yaşamayı nasip etsin ki son anımız geldiğinde güzel bir tebessümle vuslatı idrak ederek, Rabbimize kavuşmayı bize nasip etsin.”

-"Mevlana’nın felsefesini bütün alemde hakim kılmak çalışacağız"

Davutoğlu, hem Türkiye hem İslam dünyası hem de bütün insanlık için büyük sınavlardan, büyük sınamaların içinden geçildiğine işaret ederek, şunları söyledi:

“1 Kasım akşamı Konya’da, Hazreti Mevlana’nın huzurunda verdiğimiz sözü bir kez daha hatırlatarak, bütün milletime seslenmek istiyorum. Biz bu bereketli topraklara sadece sevgi tohumu ekmeye geldik. Sadece Konya’da doğmuş değil, Konya’nın rahleyi tedrisinden geçmiş bir talebe olarak Konya’nın huzurunda, Hazreti Pir’in huzurunda, büyük aziz milletimizin huzurunda, dünyanın her köşesindeki Müslümanların huzurunda ve önemlisi, en anlamlısı da Rabbimizin huzurunda söz veriyoruz ki Hazreti Mevlana’nın felsefesini, Konya’da, Türkiye’de, İslam dünyasında ve bütün alemde hakim kılmak için gece gündüz çalışacağız. Nefret sözü söyleyenlere muhabbetle mukabelede bulunacağız. Zulmedenlere adalet çağrısında bulanacağız ve bir vuslat günü inşallah bu vazifeyi ifa edenler olarak Rabbimize kavuşmayı niyaz edip dua edeceğiz. Vuslat gecemizin, Şeb-i Aruz’un bütün insanlığa hayırlı olmasını, güzel ders olmasını diliyor hepinize hayırlı aksamlar diyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasını yaptı.

Törene katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, konuşmasında Mevlana'nın felsefesinin önemini anlatıp, sema gösterilerinin de o maneviyata uygun yerlerde icra edilmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, İslam ve Müslümanlığı kullanan terör örgütlerini de eleştirerek şöyle konuştu:
"Bugün İslam aleminin başına musallat olan örgütlere baktığımızda hepsinin de Mevlana'nın en önemli temsilcilerinden biri olduğu sevgi medeniyetinin düşmanları olduğunu görürüz. DEAŞ, Boko Haram, El Şebap, El Kaide gibi örgütlerin İslama ve Müslümanlara verdiği zararı tarih boyunca pek az düşman gerçekleştirebilmiştir. Müslümanları, Müslüman kisvesi altındaki canilerle terbiye etme projesi maalesef İslam coğrafyasını her köşesinde işliyor, işletiyor. "

ACI SUDA TATLI SUDA BİRBİRİNE BENZEYEBİLİR

Erdoğan, "Mevlana hazretleri diyor ki, 'Acı suda, tatlı suda birbirine benzeyebilir. Aralarındaki farka dikkat et.' Bu suların görünüşleri aynı olabilir ama insan üzerindeki sonuçları farklı olabilir. Bu terör örgütleri İslam'a ait sembolleri kullanıyor olabilir ama bu onların İslam'ın en büyük düşmanları olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Adaletle, zulüm arasında farkı ağaçla dikeni sulamak kadar yakın gören Mevlana'nın o hassas vicdan terazisine bugün tüm insanlığın, özellikle biz Müslümanların çok ihtiyacı olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Yanı başımızda 400 bin masumun hayatını kaybetti, 12 milyon insanın evinden, yurdundan olduğu bir zulüm yaşanırken şu veya bu gerekçelerle buna rıza gösterenler dikeni sulayanların ta kendisidir. Biz karşımıza kim çıkarsa çıksın, hangi bedelleri ödersek ödeyelim vicdan terazicimi kaybetmeyeceğiz. Elimizdeki suyu, ağaçlara vermeye sürdüreceğiz. Aksi takdirde Mevlana hazretleri huzurunda başımız dik, anlımız ak olarak gelemeyiz."diye konuştu.

Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Ahmet Özhan konser verdi. Daha sonra sonrada araştırmacı Tuğrul İnançer, Mevlana'nın önemli eseri Mesnevi'yi anlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün, İslam aleminin başına musallat olan örgütlere baktığımızda hepsinin de Mevlana'nın en önemli temsilcilerinden biri olduğu sevgi medeniyetimizin düşmanları olduğunu görürüz. DEAŞ, Boko Haram, Eş-Şebab, El Kaide gibi örgütlerin İslam'a ve Müslümanlara verdiği zararı tarih boyunca pek az düşman gerçekleştirebilmiştir."

Anadolu'nun maddi ve manevi mirasına sahip çıkan sizlerin bundan sonrada aynı hassasiyeti göstereceğinize eminim.
İslam dünyasının başına bela olan terör örgütlerinin Mevlana'nın sevgisinden nasiplenmediğini görüyoruz. DAEŞ gibi örgütlerin verdiği zararı pek az düşman gerçekleştirebilmiştir.

 

Kaynak: Ajanslar