8 yıl önce
Amerikalı sinema oyuncusu Samuel L. Jackson, ABD'de son dönemde artan Müslüman karşıtı söylemlere vurgu yaparak, ABD'nin yeni "zencilerinin" artık Müslümanlar olduğunu söyledi.
Çok sayıda filmde rol alan Jackson, Hollywood Reporter adlı dergiye verdiği röportajda, ülkede Müslümanlara karşı yapılan ayrımcılığa değindi.
Özellikle 1994 yılındaki "Ucuz Roman" filminde ortaya koyduğu performansla adını duyuran 67 yaşındaki Jackson, Paris'i kana bulayan ve ardından ABD'nin San Bernardino kentinde meydana gelen ve 14 kişinin ölümüyle sonuçlanan terör saldırılarının Müslümanlara karşı yapılan ayrımcılığı birçok insanın gözünde meşrulaştırdığını söyledi.
San Bernardino saldırısını ilk duyduğunda "Olayın failinin akli sorunları bulunan bir beyaz olmasını umut ettim" diye düşündüğünü belirten Jackson, bunun sebebini ise "bu tür saldırıların Müslümanlara yönelik anlayışı etkilemesi" şeklinde gösterdi.
Jackson, emlak milyarderi Donald Trump öncülüğünde Cumhuriyetçi başkan adayların Müslümanlar aleyhine ürettiği seçim söylemlerinin de ülkede camilere saldırıları ve Müslümanlara yönelik ayrımcılığı artırdığını vurguladı.
Jackson, siyasetçilerin Müslümanları hedef göstermesiyle ilgili, "Şimdi Amerikalıların Müslüman bir komşularından ya da arkadaşlarından şüphelenmek için meşru bir sebepleri var. Artık yeni zenciler Müslümanlar" ifadesini kullandı.
ABD'de özellikle Cumhuriyetçi başkan adaylarından Donald Trump'ın Suriyeli mültecilerin ülkeye girmesinin engellenmesi, Müslümanların kayıt altına alınması yönündeki çağrıları sonrasında artan Müslüman karşıtı söylem yapılan araştırmalarda da ortaya çıkıyor.
Associated Press haber ajansı ile NORC araştırma şirketinin anketinde, Amerikalıların dini özgürlük konusunda Hristiyanlığa büyük önem gösterdiği, Müslümanların dini özgürlük haklarını ise listenin en sonuna koyduğu görüldü.
Araştırmaya göre, ankete katılanların çok büyük bir bölümü ABD'de genel olarak dini özgürlüğün çok önemli olduğunu belirtti fakat tek tek dinler sorulduğunda verilen önemin düştüğü ortaya çıktı. Katılımcıların yüzde 90'ı Hristiyanlar için dini özgürlüğün önemine vurgu yaparken, Müslümanlar için sorulduğunda bu oran yüzde 60'lara düştü.
Araştırmanın sonucunu yorumlayan Newseum Enstitütüsü Dini Özgürlükler Merkezi Başkanı Charles Haynes, sonuçlarda yeni siyasal söylemlerin etkisinin büyük olduğunu vurguladı.
Haynes, "Dini özgürlük meselesi şu anda gündemi takip eden herkesin gözünün önünde. İnsanlar farklı geleneklerden farklı ideolojilerden geliyor ve gördükleri sonrasında dini özgürlüğü farklı bir şekilde tanımlıyor" dedi.
Kaynak: AA