8 yıl önce
Suriye konusunda sıcak gelişmeleri işaret eden haberler olduğu bilgisini bugünkü köşesinde aktaran Milliyet Yazarı Serpil Çevikca, hafta sonu Antalya’da gerçekleştirilecek G20 Zirvesi’ndeki ikili görüşmelerin bir numaralı gündem maddesinin Suriye olacağını ve 60 uçağın katılacağı bir hava operasyonun çok yakında gerçekleşebileceğini yazdı.
Serpil Çevikcan'ın yazısı şöyle;
ABD ve Türkiye’nin IŞİD’e karşı, “farklı” bir askeri faza geçme planını önce Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu’nun açıklamalarından duyduk.
Anlıyoruz ki Ankara’nın Kuzey Suriye sarmalındaki bir numaralı kırmızı çizgisi olan, genelde Fırat’ın batısı, özelde Cerablus bölgesindeki IŞİD varlığına dönük ortak bir operasyon başlatılması planlanıyor.
Burada, sonuçları itibarıyla en kritik nokta, operasyonun hava ile sınırlı kalıp kalmayacağı meselesi.
KARA HARAKETI MALİYETİ
Kulislere sızan bilgiler, Türkiye’nin sonuç almak için kara operasyonunun zorunlu olduğunu muhataplarıyla bir kez daha konuştuğu, ancak bu konuda tek başına bir yükümlülük altına girmekten özenle kaçındığı yönünde.
Aslında Ankara, Kuzey Suriye problematiğinin belirmeye başladığı günden bu yana sadece hava harekâtlarıyla hedeflenen sonucun alınamayacağını en üst düzeyde ve kararlılıkla dillendiriyor.
Ancak Suriye’yi havadan vurmak başka, bu batağa karadan Türk askerleriyle girmek başka.
Siyasi maliyeti askeri maliyetinden bin kat fazla bir opsiyondan söz ediyoruz.
Nitekim, Başbakan Ahmet Davutoğlu da son 48 saatte yaptığı açıklamalarda, hava ve kara operasyonu olmak üzere bütünleşmiş bir stratejiye ihtiyaç olduğunu, ancak Türkiye’nin bu yükü tek başına üstlenemeyeceğini vurguluyor.
Buna karşın Ankara kara harekatının sonuç almada en önemli kırılma noktası olduğu tezinde ısrarlı.
Türkiye, bir yandan koalisyona açtığı İncirlik Üssü ve beraberindeki imkânlarla, bir yandan ABD ile ortak, ancak çok sınırlı hava operasyonlarıyla, diğer yandan da Suriye muhalefetine lojistik destek vererek bu mücadelenin içinde.
Şimdi bu çerçevenin genişleyeceği, Ankara’nın Cerablus’ta IŞİD’e dönük kapsamlı bir operasyonda ABD ile birlikte çok etkin bir rol alacağı belirtiliyor.
Türkiye açısından ana hedef, kırmızı çizgi olarak nitelediği bölgenin IŞİD varlığından arındırılması kadar bu bölgenin PYD kontrolüne geçmesinin de önlenmesi.
Kara operasyonunun Özgür Suriye Ordusu unsurları, Arap ve Türkmen muhalifler tarafından yürütülmesi konusunda aylardır yapılan planlama geçerli.
Sonuç olarak, IŞİD’e karşı Cerablus hattında yoğun bir hava harekâtının eli kulağında görünüyor.
60 UÇAK KATILACAK
Bu noktada iki başlık açmam gerek.Birincisi, ABD ve Türk askeri unsurlarının yer alacağı operasyondaki hava gücünün çapı konusunda. ABD’nin İncirlik’te konuşlu hava gücünün dökümü şöyle:
Her türlü hava koşulunda operasyon yapabilen, yüksek manevra yeteneğine sahip 6 F-15C avcı uçağı, 6 A-10 bombardıman uçağı, 12 KC-135 tanker uçağı, 10 MQ-1 silahlı insansız hava aracı.
Bunlara ilave olarak, 6 F-15E sınıfı havadan karaya atış uçağı ile 6 A-10 bombardıman uçağı daha İncirlik’e gelmek üzere.
Türk Silahlı Kuvvetleri ise Malatya ve Diyarbakır’dan havalanan 14 F-16 ve Batman’a konuşlu insansız hava araçlarıyla operasyona katılacak.
İlk etapta toplam 60 uçaklık bir hava gücü söz konusu.
SINIRDA TEYAKKUZ
İkinci mesele ise planlanan hava operasyonunun sadece ABD ve Türkiye’nin ortak ve bağımsız harekâtı olarak nitelendirilmesi konusunda güvenlik bürokrasisinden gelen itiraz. Suriye’ye dönük operasyonlarda sistemin işleyişi şöyle aktarılıyor:
İnsansız hava araçları ile sahadaki istihbarat unsurlarının tespitleri birleştirilerek yapılan hedef analizi Katar’daki koalisyon merkezine gönderiliyor. Buradaki askeri koalisyon heyeti tarafından bu analiz değerlendiriliyor ve onaylanıyor. Onay İncirlik’e geliyor ve operasyon koalisyon çerçevesinde gerçekleşiyor.
Şu ana kadar Türkiye’nin dahil olduğu hiçbir hava operasyonunda Fırat’ın doğusuna geçilmedi.
Operasyonlar çoğunlukla 2 ya da 4 uçakla gerçekleştiriliyor.
Güvenlik kaynakları, başlatılması planlanan hava operasyonu çerçevesinde Suriye sınırındaki teyakkuz durumunun artırıldığını, Kara Kuvvetleri’nin yüzde 25’inin konuşlandığı sınırda Suriye tarafından gelecek olası saldırı ve tacizlere karşı ateş destek vasıtalarıyla IŞİD hedeflerinin vurulabileceğini de kaydediyor.
Durum böyle.
Bir yandan, Rusya Suriye’de mesafe alıyor. Diğer yandan, ABD’nin PYD ile işbirliği, Ankara’nın soru işaretlerinin arttığına dönük yaklaşımlarına karşın alabildiğine devam ediyor. Türkiye’nin içeride ve sınırının ötesinde terörle mücadele kararlılığı sürüyor.
G20 Zirvesi’ne bu manzarada ilerliyoruz.
Kaynak: Milliyet