Erkek Genital Estetik Çeşitleri Nelerdir?
Tıp ve bilim alanlarında gelişmelerle birlikte insanlar da yeni estetik kaygılar edinmekte. Bu estetik kaygılara da yeni çözümleri beraberinde getiriyor. Bunlardan birisi de erkeklerin genital estetik kaygısı. Plastik ve Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tayfun TÜRKASLAN’ın bu konudaki yorumlarını sorma fırsatına eriştik, bakalım neler söylüyor.
Erkekler zamanla cinsel konuda kaygılarını daha rahat dile getirebilir ve kendilerini anlatabilir hale geldiler. Günümüzde artık cinsel sorunlar ve genital takıntılar bir tabu olmaktan çıkmaya başladı. Erkekler de artık genital estetik konusunda bilgilenmeye başladı. Genital estetik konusu altında erkekleri de görmemiz çok daha muhtemel. Peki erkek genital estetik çeşitleri nelerdir? Hangi erkekler neden genital estetik yaptırmalıdır? Ameliyat sonrasında nelere dikkat edilmeli? Bunlar ve bunlar gibi sorulara cevap bulabilmeniz için gelin sizi sayın TÜRKASLAN ile birlikte aydınlatmamıza izin verin. Şimdi okuyacağınız yazıda, bu sorulara elimizden geldiğince cevap vermeye çalışacağız. Sizinle beraber bu estetik kaygıların temeline inelim.
Penis Boyunu Asıcı Bağı Keserek Uzatmak
En çok tercih edilen ameliyat olmakla birlikte, penis boyunu asıcı bağı keserek uzatmak en kesin çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Penisi leğen kemiğine bağlayan bağ olarak da bilinen “Süspansör Ligament”, penisin ortalama 2-3 santimlik bir kısmının içeride kalmasına neden oluyor. Bu bağ cerrahi yolla tamamen kesilerek veya %20 gibi ufak bir kısmı bırakılarak, penisin içeride kalan kısmının dışarı çıkması sağlanıyor. Tıbbi kaynaklarda bağın tamamen kesilmesi gerektiği söylenirken, bazı cerrahlar ufak bir kısmını kesmiyor. Bunun nedenini, penisin leğen kemiğinden ayrıldığı zaman cinsel ilişki sırasında performans kaybına neden olabileceği şeklinde açıklıyorlar. Leğen kemiğinden tamamen ayrılan penis, ilişki sırasında güç alacak bir zemin olmadığı için performansı olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca bu bağın dip kısımlarına indikçe kesilmesinin zorlaşması da ayrı bir faktör. Ameliyat tamamen penis ve testislerden izole gerçekleştiriliyor, bu nedenle de herhangi bir sinir veya genital doku zarar görmüyor. Yani içinizi rahat tutabilirsiniz. Her ne kadar sonradan bu bağ dokusu yeniden dikilebilse de, buna karşı talebin az olduğunu görüyoruz.
Penise Yağ Dokusu Enjekte Ederek Kalınlaştırmak
Penisinizi büyütmenin bir diğer yolu da penise yağ dokusu enjekte etmektir. Halihazırda penis uzatma işlemi sırasında penisin ince durmaması için de yapılan bu ameliyatta, vücudun belli bölgelerinden yağ dokusu alınarak penis çevresine enjekte ediliyor. Enjekte edilecek olan yağ dokusu genel olarak karın bölgesinden alınıyor. Hasta eğer sporcuysa ve yağ dokusu azsa, bu yağ dokusu kasıklardan veya başka yerlerden de temin edilebiliyor. Penis uzatma ameliyatı sırasında penis daha çok dışarı çıksın diye eğer penis kökünün çevresindeki yağ dokuları alınmışsa, bu yağ dokusu penisi kalınlaştırmak için de kullanılabiliyor. Enjekte edilen yağ dokusu, belirli bir süre sonra eriyor ancak bu süre kişiden kişiye ve yağın kalitesine göre değişkenlik göstermekte. Yeniden yağ enjekte edilmesi gereken durumlar 5-6 ay sonra da oluşabiliyor, 5-6 yıl sonra da. İşlem sırasında yağın penise eşit dağılmasına ve belli bölgelerde incelik veya aşırı kalınlaşma olmamasına da dikkat ediliyor. Bu ameliyat da aynı penis uzatma ameliyatı gibi penisin işlevine veya sinir sistemine zarar vermiyor. Dikkat edilmesi gereken tek husus, yağın miktarı. Bazı durumlarda çok yağ enjekte edilirse, ereksiyon olmayı zorlaştırdığı gözlemlenmekte. Bu nedenle oranının iyi hesaplanması altın kural.
Erkeklerde Genital Estetik Yapmanın Riskleri Var Mı? Ameliyat Sonrasında Nelere Dikkat Edilmeli?
Her cerrahi ameliyatta olduğu gibi, tabi ki bu estetik ameliyatında da riskler ve komplikasyonlar mevcut. Oluşabilecek komplikasyonu önlemek ise hasta ve doktorun beraber çalışıp sorumluluk alabilmesinden geçiyor. Bunlardan en genel olanı ise tahmin edebileceğiniz üzere enfeksiyon riski. Ameliyat sonrasında dikişli bölge ve ameliyat edilen yer kirli bölge olarak sayılıyor. Düzenli olarak pansuman yapılmazsa enfeksiyon kapma riski var. Bunun yanı sıra dikişlerin patlaması gibi durumlar da mevcut, bu nedenle seçilen dikiş türünün önemi büyük. Atılan doğru cerrahi dikiş ile yara izi neredeyse hiç kalmayacak seviyelere indirgenebiliyor yalnız hastanın dikişlerine iyi bakması ve temiz tutması gerekiyor. Bu ve bunun gibi sorunların oluşmaması için de dediğimiz gibi hasta ve doktorun sorumluluk alması önemli. Hasta kaynaklı bir sorundan daha bahsetmemiz gerekirse ki bizce bu en önemlilerinden, hastanın ortalama 3 hafta süresince cinsel ilişkiye girmemesi ve mastürbasyon yapmaması gerekiyor. Yara tamamen iyileşmeye başlayıp dikişler düşmeden, cinsel birliktelik yaşamak riskleri de beraberinde getirebilir.