Grip kapıda, bu uyarılara dikkat!

Sibel MERAL / AjansHaber

Grip, özellikle soğuk kış aylarında ya da mevsim geçişlerinde insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen  en büyük sorunlarından biri. Birçok insan, özellikle belli dönemlerde gribin etkisi altına girerek sosyal hayatında, aile hayatında ve iş hayatında birçok olumsuz durumlarla karşılaşmakta. Grip aynı zamanda sadece hastalığa yakalananı değil bulaşıcı özelliğiyle çevreyi de etkileyen bir hastalık.

Grip hakkında AjansHaber’in sorularını yanıtlayan Medical Park Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Yrd. Doç. Dr. Engin Türkmen gribin sistematik bir hastalık olduğunu belirterek nezle ile karıştırılmaması uyarısında bulundu.

Grip tedavisi ile ilgili önemli bilgiler veren Türkmen, " C vitamini, bol sıvı alınması, evde dinlenmek, güzel kahvaltı, ballı, sütlü, limonlar içerek biz bu gribi kendi bağışıklık sistemimizle tedavi edebiliriz” dedi.

Doç. Dr. Engin Türkmen şu değerlendirmelerde bulundu:

“GRİP SİSTEMATİK BİR HASTALIKTIR”

Grip sistemik bir hastalıktır. Yani sadece bir yeri tutmaz. Vücuda influenza  denen bir mikrop girer, vücudumuza kan yoluyla girdikten sonra yayılır ve vücudun her yerini etkiler. Ateş, üşüme, titreme, boğaz ağrısı, baş ağrısı, eklemlerde ağrı, bulantı, bazen kusma, halsizlik, yorgunluk şeklinde belirtiler verir. Halk arasında buna paçavra hastalığı denir. Burnunuz akar, gözleriniz akar, öksürürsünüz, ateşiniz vardır. Her tarafınız dökülür. Dayak yemiş gibi bir haldesinizdir.  O yüzden diğer bir ismi paçavra hastalığıdır. Sistemik bir hastalıktır. Yani bütün iç organları da, akciğeri de , mukozaları da, içindeki kırmızı deriyi de, burnu da eklemleri de tutar.  O yüzden grip nezleyle karıştırılmamalıdır. Nezle sadece burnu tutar, burunda akıntı olur ama gripte her yer tutulur.

“GRİPTE ATEŞ ÇOK YÜKSEKSE…”

Gripte ateş çok yüksekse, 38.5 derecenin üstündeyse, düşmüyorsa, uzun sürüyorsa, şuur bulanıklığı gelişirse, öksürük çok şiddetlenirse, halsizlik, yorgunluk inanılmaz dereceye ulaşırsa, hastada sayıklama nöbetleri başlarsa (küçük çocuklarda yüksek ateşe bağlı havale olabilir) bu tür durumlarda eğer 1-2 gün içerisinde iyileşme söz konusu değilse muhakkak hekime başvurmak gereklidir.

GRİP NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Grip tedavisi semptomatiktir. Yani şikayetlerin azaltılması yönünde rahatlatma tedavileri verilir. Spesifik tedavisi yani grip mikrobuna karşı olan tedaviyi de bazen yapıyoruz. Bunlara antiviral ajanlar diyoruz. Grip mikrobu bir virüstür, yanlış anlaşılmasın bakteri değildir. Grip bir virüstür, bu virüsün tedavisinde de antiviral ajanlar kullanıyoruz. Oseltamivir mesela, bir ilaç, örnek bir isim verdim.  Bunu her vakaya vermiyoruz. Spesifik vakalara, mesela çok yaşlı ya da küçük çocuklar ya da domuz gribi salgınlarında, ya da ağır grip vakalarında, ağır grip zatürrelerinde verebiliyoruz. Normalde dinlenmeyle vücut bağışıklık sistemimiz normalse, bu grip mikrobunu bağışıklık sistemi yenebilir. Bu nedenle C vitamini, bol sıvı alınması, evde dinlenmek, güzel kahvaltı, ballı, sütlü, limonlar içerek biz bu gribi kendi bağışıklık sistemimizle tedavi edebiliriz. Ancak bazen bağışıklık sistemini zayıflatan durumlarda;  yaşlılarda, karaciğer hastalığı olanlarda, böbrek hastalığı olanlarda, kalp yetmezliği olanlarda ve zayıf çocuklarda grip mikrobunu biz antiviral ajanlar destekleriyle tedavi edebiliyoruz.

“NORMALDE 5-6 GÜNDE GEÇER”

Grip normalde 5-6 günde kendiliğinden dinlenerek geçebilen bir hastalıktır. Ancak bazen tam geçecekken , grip iyileşirken tekrar hastanın ateşi yükselmeye başlar. Bu durumda hastanın ateşinin yükselmesiyle birlikte tablo daha da ağır bir şekilde ortaya çıkar. Bulantı, kusma, öksürük, yeşil renkli balgam, burnundan yeşil renkli, sarı renkli akıntı tabloları gelişir. Biz buna grip sonrası zatürre, grip sonrası otit (kulak ağrısıyla kendini gösterir) ya da grip sonrası sinüzit tabloları ortaya çıkabilir. Bu durumda gribin yaptığı hasarın sonrasında bakterilerin yani diğer mikropların eklenmesiyle oluşan ikincil, seconder bir hastalık tablosudur bu. Bu durumda tedaviye antibiyotiklerin eklenmesi lazım. Normal gripte biz antibiyotik vermiyoruz ama ikincil seconder hastalık eklendiği zaman antibiyotik veriyoruz.

ALERJİK BÜNYEYE SAHİP OLANLAR DİKKAT!

Doğrudur. Alerjik bünyeler gribe daha yatkındır. Çünkü alerjisi olan bireylerin iç  derisi dediğimiz mukozanın içerdeki kırmızı renkte ıslak derinin daha şiş, daha ödemli, daha mikroplara yatkın hale geldiğini görüyoruz. Bu nedenle alerjisi  olanların da burnu hep aktığı için şiş, kızarık, akıntılı bir vaziyette olan bu kırmızı mukozaya grip mikrobu hemen atlayıp ordan enfeksiyonu daha çabuk yapabiliyor. Bu nedenle bu bünyelerin gribe daha yatkın olduğunu ve enfeksiyona daha açık olduğunu söyleyebiliriz.

EBEVEYNLER DİKKAT!

Çocuklarda, ileri yaşlarda, kronik hastalığı olanlarda, böbrek, kalp, şeker, tansiyon ya da karaciğer hastalığı olanlarda grip daha çok etkilidir, yani daha ağır seyreder. Yoksa bağışıklık sistemi normal olan bireyler de hastalığa yakalanabilir ancak bu 3-5 günde dinlenmeyle kendi vücut bağışıklık sistemine geçebilir. Diğer bahsettiğimiz; ileri yaş, çocuk yaş, gebeler, kronik hastalığı olanların,  ve alerjisi olanların daha yatkın olduğunu ve grip mikrobunun bunlarda daha ağır seyredip daha ağır hastalıklar yarattığını biliyoruz. Bu hastalıklar zatürre olabilir, gribin kendisinin yapmış olduğu zatürre ya da  griple beraber diğer mikropların üstüne binerek yapmış olduğu zatürre olabilir. Sinüzit olabilir, otit dediğimiz orta kulak iltihabı olabilir ya da beyin iltihabı dediğimiz  ansefalit ya da menenjit tabloları ortaya çıkabilir. Bu tür durumlarda hastanın muhakkak bir hastaneye başvurması, gerekirse yatırılması, hatta yoğun bakım desteğinin de verilmesi gereklidir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

Kaynak: AjansHaber