6 yıl önce
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Üzerinde yaşadığımız topraklar, şehit kanları, ecdat canları ile sulandı; bu topraklar gururunu düşmana teslim etmemek için çocuklarını aylarca süpürge tohumu ile besleyen kadınlarımızın gözyaşları ile sulandı. Sadece düşmanla değil aynı zamanda açılık, sefalet ile de savaşan ama bağımsızlığı ve özgürlüğü için canını feda etmekten bir an bile çekinmeyen Balkan Şehitlerimizi, isimsiz kahramanlarımızı rahmet, şükran ve minnetle anıyor; aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.
Gürkan, 26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Günü nedeniyle yayınladığı mesajda şunlara yer verdi:
“Bundan tam 105 yıl önce; isimsiz kahramanlarımız; yürekleri vatan sevgisiyle dolu, bağımsızlığı için canını bir an bile vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimiz; dünyada eşine çok az rastlanacak emsalsiz bir mücadele, emsalsiz bir direniş gerçekleştirerek, tarihe adını altın harflerle yazdırdı. 92 yıl Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapan, tarihin, kültürün ve medeniyetin beşiği Edirne, Şükrü Paşa kumandasında kentini tam 5 ay 5 gün boyunca kahramanca savundu. Edirne Halkı; sadece düşmanla değil; açlık, sefalet ve hastalıkla da mücadele etti. Öylesine büyük acılar yaşadı ki bu kent; bu topraklar aziz şehitlerimizin kanları, canları ile sulandı; bu topraklar düşman işgali altında kalan ama yine de düşmana yenilmemek için çocuklarını aylarca süpürge tohumları ile besleyen kadınlarımızın gözyaşları ile sulandı. Öylesine büyük zulümlere şahit olduki bu topraklar; ama yine de dimdik ayakta kaldı, başı dik ve kararlı. İşte o isimsiz kahramanlar, işte o toprağı, vatanı için canını veren Balkan Şehitlerimiz, öylesine bir direniş sergilediki; düşmanı bile kendine hayran bıraktı.
Ve şehri kahramanca savunan Şükrü Paşa; Balkan Devletleri’nin 1912 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı başlattığı savaşta açlık ve sefalet altında, cephanenin tükendiği bir anda bile halka ve askere verdiği telkinlerle şehrin kahramanca savunulmasını sağlayan ancak yardımın gelmeyeceğini anlayınca kenti teslim etmek zorunda kaldı. Şükrü Paşa’nın şehrin müdafaası sırasında yazdığı ve askeri teşvik edebilmek adına tüm askerlere okuduğu; “Düşman hatları geçtikten sonra ölürsem kendimi şehit olarak kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi itler ve kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat müdafaa hattımız bozulmadan şehit olursam kefenim, lifim, sabunum çantamdadır. Beni bu mahale gömeceksiniz ve gelen nesiller üzerime bir abide dikeceklerdir" vasiyeti düşmana karşı Edirne’yi savunma azmini en açık şekilde ortaya koydu.
Kahraman şehitlerimizin kanlarıyla sulanan bu topraklarda yaşayan bir birey olarak, Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Edirne’yi kahramanca savunan Şükrü Paşa’yı ve kahraman şehitlerimizi bir kez daha sevgi, saygı, rahmet ve minnet duygularıyla anıyorum. Özgürlüğü ve bağımsızlığı için tarihin her döneminde emsalsiz bir mücadele veren Türk Milleti’nin bir daha aynı acıları yaşamamasını; rengini aziz şehitlerimizin kanından alan Türk Bayrağı’nın bu topraklarda sonsuza kadar dalgalanmasını diliyorum. Vatan size çok şey borçlu”