Güncel

HDP’li Gür: Türkiye’nin bölge politikası krizler çıkarmaya yönelik

Türkiye, son dönemde iyiden iyi sorgulanmaya başlayan Suriye politikasının yanında dış politikada pek çok kriz yaşıyor. 24 Kasım'da Rusya'ya ait savaş uçağını düşürerek gerilimi yükselten Ankara politikası, bu olayın yankıları dinmeden, Irak'taki Başika kampına tank taburu göndererek Bağdat yönetiminin sert tepkisinin de hedefi haline geldi.

Türkiye'nin bu tutumunun yol açtığı sorunlar, halen çözülememiş Kürt sorunu da düşünüldüğünde nasıl değerlendirmeli? Ankara'nın, Suriye'deki Kürt varlığını temel alarak ‘dondurduğu' çözüm sürecinin söz konusu koşullarda tekrar gündeme gelmesi mümkün mü?

‘ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI'

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı ve Van Milletvekili Nazmi Gür'ün Sputnik Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirme şöyle:

Ankara'nın Bağdat'ı bilgilendirmeden Kuzey Irak'a askeri birlik göndermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu bizim açımızdan son derece endişe verici bir durum. Çünkü hatırlayın Türkiye, Rusya uçağının birkaç saniyeliğine Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürüldüğünü söylüyordu. Ama Türkiye her gün 24 saat boyunca, egemen bir devlet olan Irak'ın hava sahasını hem de Irak Hükümeti'nin onayı ve bilgisi olmadan ihlal ediyor. Kandil'i ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) sınırları içinde yer alan dağları bombalıyor. Bu tabii çok çelişkili bir durum. İkincisi, başka bir ülkeye asker gönderme konusunda parlamentonun kararı gerekir. Yani kendi iç hukukunda da böyle bir hukuki zemin yok. Üçüncüsü, Türkiye'nin Bağdat'ın onayı olmadan tanklarla, yüzlerce komando ile Irak'ın topraklarına girmesi uluslararası hukukta işgal anlamına gelir.

‘ANKARA, KÜRTLERİ ENDİŞELENDİRİYOR'

Türkiye'nin bunu bu şekilde yapması hem Türkiye-Irak ilişkilerini, hem Türkiye-İran ilişkilerini, hem bölgedeki biz Kürtleri ciddi biçimde endişelendiriyor. Ve Rusya ile olan kriz yetmezmiş gibi şimdi de Irak'la ciddi bir krizin eşiğindeyiz. Bu da bizce Davutoğlu Hükümeti'nin, AKP Hükümeti'nin bölgedeki siyasetinin yanlışlığını gösteriyor.

‘ANKARA — ERBİL İLİŞKİLERİNİ DESTEKLİYORUZ'

Mesut Barzani'nin Türkiye ziyaretini HDP olarak nasıl yorumluyorsunuz?

IKBY Yönetimi ile Türkiye arasındaki ilişkileri biz destekliyoruz. Her zaman destekledik. Ekonomik, siyasi, ticari, diplomatik birçok ilişkinin olması bizim de yararımıza, faydamızadır. Sayın Barzani tabii ilk kez Türkiye'ye gelmiyor. Daha önce de defalarca geldi. Bunun, daha önce planlanmış bir gezi olduğu söyleniyor. Ziyaret sırasında Musul'daki son kriz de belki görüşülür. Sayın Mesut Barzani umarım bölgede Kürdistan yönetiminin başkanı olarak barış ve istikrar için çabalarını artırır.

Son gelişmelerin ardından çözüm sürecinin canlanması ihtimali var mı?

Çözüm süreci denilen sürecin geri dönüşü konusunda bu krizler, hem Rusya ile varılan kriz, hem Türkiye'nin Suriye politikası ve hem de Irak'a bu son asker gönderme konusu Türkiye açısından çözüm sürecinin yeniden başlatılması konusunu neredeyse imkânsız hale getiriyor. Oysaki biz Kürtler olarak çözüm sürecinin yeniden başlatılması, müzakerelere yeniden geri dönülmesi, çatışmaların sona erdirilmesi konusunda ısrarlıyız. Bu konuda Kandil'in de yaptığı çağrılar ve açıklamalar onların barışçıl görüşmeler için, müzakereler için hazır olduğunu gösteriyor. Ama Türkiye, çatışmacı ve savaşa sürükleyen sürekli krizler yaratarak maalesef bu imkânı da ortadan kaldırıyor. Biz Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkiler kurmasını arzularız. Türkiye'nin komşularıyla barışçıl bir siyaset izlemesini isteriz. Çatışmaların ve krizlerin hem Türkiye'nin aleyhinedir hem de biz Kürtler açısından barış ve çözüm girişimlerine negatif etkisi olacağı için bu tür gelişmeler, kaygılarımızı arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.