8 yıl önce
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarları hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na çok sert eleştirilerde bulunarak, "Ana muhalefetin lideri "milletvekilimi yedirmem" diyor. Gırtlağına kadar çukura gömülmüş bir adamı milletvekili yapan biri bana göre aynı yolun yolcusudur. Türkiye böyle bir siyaset tarzını, böyle bir siyasetçiyi asla hak etmiyor" dedi.
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ...
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Demokrasi piramidimizin tavanı ile tabanının kucaklamaşması olarak gördüğüm toplantılarımızın ülkemiz için önemli yer teşkil edecektir. Milletimizin oylarıyla işbaşına gelenler işbirliği içinde olacaktır. Tüm kamu görevlileri bu seçilmişler tarafından alınan kararları arama konusunda çok daha dikkatli olmalıdır.
Belediye başkanı kendisine değil, ilçesine iline hizmet için getirilen kişidir. Bakana, başbakan, cumhurbaşkanı makamların emanetini üstlenen kişilerdir. Biz seçilmişler olarak vazifelerimizi en iyi şekilde yapacağız ki, atanmışlardan da aynı şeyi bekleyeceğiz. Halkın desteğini alamayan bürokratlardan beklediği desteği göremez.
"BÜROKRATİK OLİGARŞİ ÜLKELERİN FELAKETİDİR"
Ülkemizde mevcut yönetim sistemi oldukça sorunludur. Sıkıntılı, tartışmalıdır. 7 Haziran-1 Kasım arasında bunu çok net gördük. Bürokratik oligarşi seçilmişe karşı tavır koydu. Birçok yerde dirseklerin farklı bir şekilde dönmeye başladığını gördük, ben de şahit oldum. Bürokratik oligarşi ülkelerin felaketidir. Bu sadece Türkiye için de geçerli değildir. Bunları yaşadık. İktidarlar güçlü olmazsa bürokratik oligarşi iktidar olma gayreti içine girer ve ülkede her şey durur. Siz o ülkede sıçramayı, gelişmeyi bekleyemezsiniz. İşler durur. Muhtarlar bunu devirmelidir.
BAŞKANLIK SİSTEMİ VURGUSU
Biz fotoğraftaki çarpıklıkları düzeltebilmek için sürekli yeni anayasa diyoruz, başkanlık sistemi diyoruz. Milletimiz başkanlık sistemini tartışsın. Biz bundan niye korkuyoruz, kaçıyoruz? Dert başka. Karar merci TBMM ardından milletimiz. Ama artık milletimizin de açık ve güçlü bu talebine siyasi partilerin daha fazla duyarsız kalamayacağı kanaatindeyim.
"ERDOĞAN HAKLI ÇIKACAĞINA PUTİN ÇIKSIN DİYORLAR"
Rusya belki düşen uçağın karakutusunu ifşa edemedi ama bir çok şeyi ifşa etti. düşen uçaüın kara kutusundaki bilgilerin keni lehlerine çıkacağını sanan Rusya bu işi şova dönüştürmüşlerdir.Sonra kutunun hasarlı olduğu iddia edildi. Balkan savaşları sırasında Edirne'ye "Enver" gireceğine Bulgar girsin diyen zihniyet, bugün Erdoğan haklı çıkacağına Putin haklı çıksın diyor.
KILIÇDAROĞLU'NA ÇOK SERT TEPKİ
Eski Türk sosyalist ve güya liberal, ulusalcılar ve milliyetçilerin Rusya safında yer aldığını görünce gerçeğin farkına vardık. Ana muhalefetin lideri "milletvekilimi yedirmem" diyor. Gırtlağına kadar çukura gömülmüş bir adamı milletvekili yapan biri bana göre aynı yolun yolcusudur. Türkiye'nin karşısındaki ülkelerin yanında yer alan şahsa genel başkanı da sahip çıkıyor. Girdiği hiçbir seçimi kazanamayan ana muhalefet liderin miilettimiz haddini sandıkta bildirmeye devam edecektir. Türkiye böyle bir siyaset tarzını, böyle bir siyasetçiyi asla hak etmiyor. Demokrasi güçlü muhalefete güç kazanır bu tür muhalefetle zafiyete uğrar. Ben bu üsluptan onlar adına utanıyorum. Devletinin milletinin yanında değil, teröristlerin yanında yer alanlara hadlerini bildireceğiz.
"EN BÜYÜK ZARARI BÖLGE İNSANI GÖRÜYOR"
Güneydoğu'da bazı ilçelerimizde yaşanan sadece güvenlik sorunu değildir.camileri okulları nasıl yaktıklarını görüyorsunuz. Bölge insanı tüm tehditlere rağmen terör örgütlerinin oyunlarına alet olmayı reddetmiştir. En büyük zararı bölge insanı görüyor. Biz devlet olarak vatandaşlarımızın gördüğü zararları elbette telafi edeceiz ama şehitleri geri getirmek mümkün değildir. Güvenlik güçlerimiz sivillere vatandaşlara zarar vermemek için hassas bir çalışma sergilemektedir. Bölücü terör örgütü ile mücadeke sonuna kadar tavizsiz sürdürülecektir. Artık bu örgütün uzantılarının milletimiz nezdinde hükmü kalmamıştır.
Kaynak: AjansHaber