Tahir Elçi cinayetinin yeni görüntüleri suikast şüphesini güçlendiriyor
Tahir Elçi’nin öldürülmesi ile ilgili soruşturmada Emniyet tarafından yapılmış iki ayrı çekimin görüntülerine ulaşıldı. Bunlardan 2 dakika süren bir çekimin MOBESE ve gazetecilerin çektikleri görüntülerle karşılaştırılması ile Elçi’nin öldürülme anına ilişkin bugüne kadar yapılan değerlendirmeleri değiştirecek nitelikte bilgiler ortaya çıktı.
Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş’ın haberine göre yeni bulgular, Elçi’nin vurulduğu atışın Dört Ayaklı Minare’nin bulunduğu sokak içinden yapıldığını, ancak görüntülerde araç önünden ateş ettikleri görünen polislerin Elçi’yi vurma ihtimallerinin zayıf olduğunu ortaya çıkardı. Polisleri öldürerek sokağa giren iki saldırganın da sokak içinde ateş etmedikleri tespitiyle birleştirildiğinde, bu bilgi Elçi’nin suikast sonucu veya sokak içinde ama daha geride bulunan polislerce açılan başka bir atışla vurulması ihtimallerini öne çıkardı.
Yapılan analizlerde, 2 polisi öldüren ve Yenikapı Sokağı’na giren 2 PKK’lının, sokağa girmelerinin ardından, en az 7-8 saniye boyunca arkasından sokağa giren polis olmadığı belirlendi. Bu süre içinde de iki PKK’lı zaten Dört Ayaklı Minare’nin olduğu sokağın sonuna varmışlardı. Yani sokağa saldırganların arkasından girerek ateş eden polislerin Elçi’yi vurmuş olma ihtimalleri yoktu. İki PKK’lının sokakta ateş açtıklarının görülmemesi ve kaçarak girdikleri sokağa arkalarından giren polisin görünmemesi Elçi’yi öldüren atışın ‘sokak içinden’ yapıldığı sonucuna götürdü.
ELÇİ, BİRİNCİ SALDIRGAN YANINDAN GEÇTİKTEN SONRA VURULUYOR
Ortaya çıkan yeni görüntüler ise Elçi’nin birinci saldırganın yanından geçmesinden sonra vurulduğunu gösterdi. Bu bulgu, Elçi’nin Doblo marka araç önünden kaçan saldırganlara ateş eden iki polisten birinin tabancasından çıkan kurşunla vurulması ihtimalini de oldukça zayıflattı. Çünkü birinci saldırgan Elçi’nin yanından geçerken bu iki polisin yönü yukarı dönüktü ve ancak ikinci saldırgana ateş ederken Elçi’nin olduğu tarafa doğru ateş etmeye başlamışlardı.
Bir diğer değerlendirme ise polislerin bulundukları açıdan yaptıkları atışların Elçi’ye isabet etmesinin mümkün olmadığını ortaya koyan ölçümler. Buna göre iki polisin önünde bulundukları Doblo araçtan paralel atış yapmaları halinde, atışları büyük bir olasılıkla dört ayaklı minarenin sütunlarına gelecekti. Görüntülerde de bu iki polisin ikinci saldırgana, yani sokağın soluna doğru atış yaptıklarını gösterdi. Mardin Kebap’ın yanındaki ara sokakta bazı polislerin olduğunun tespit edilmesi de dikkat çekici.
GÖRÜNTÜLER ‘ATEŞ ETMEDİM’ DİYEN POLİSİ YALANLIYOR
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre ise tanık olarak dinlenen polislerden biri ifadesinde “Ateş etmedim” demesine rağmen görüntüler bu durumun tam tersini ortaya koyuyor.
Sokağa giren PKK’lıya ateş ederken görülen polis memuru ifadesinde, “Bize doğru ateş eden şahsı hedef alarak ateş ettim. O da bana doğru ateş ediyordu. Tam benim karşıma geldiğinde mermim bitti. Silahı bana dönüktü ancak ateş edemedi ve silahını fırlattı” dedi. Polis, mermisi bittikten sonra bir daha ateş etmediğini ileri sürdü. Oysa görüntülerde, polisin ateş etmeye devam ettiği görülüyor. Yanındaki polis ise ifadesinde, ateş ettiğinden dahi bahsetmiyor. İki polis, Elçi’nin nasıl vurulduğunu bilmediklerini ve kendisini yerde gördüklerini savunuyor.
POLİSLER ‘ŞÜPHELİ’ DEĞİL ‘TANIK’ OLARAK DİNLENDİ
Bu arada, soruşturma kapsamında 12 polisin ifadesinin alındığı, polislere ait 24 kısa namlulu silaha da el konduğu öğrenildi. Polislerin ifadeleri ‘şüpheli’ sıfatıyla değil ‘tanık’ olarak alındı, ancak kendilerine ‘verecekleri bilgilerin aleyhlerine dava açılmasına neden olabileceği’ uyarısı yapılarak tanıklıktan çekinme hakları olduğu hatırlatıldı.