Güncel

Türkiye'yi 2023'te bekleyen tehlike!

Doç. Dr. Arun, yaptığı açıklamada, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan yaşlılık ulusal eylem planının, hükümetin yaşlanma ve yaşlılığa gösterdiği özel önem dolayısıyla kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca oluşturulan iki yaşlılık eylem planı bulunduğuna dikkati çeken Arun, eylem planlarıyla aktif yaşlanmayla ilgili sıkıntıların da azalacağına inandığını kaydetti.

Arun, Sağlık Bakanlığının oluşturduğu eylem planının "Yaşam boyu sağlığın geliştirilmesi", "Yaşlıların risklerden arındırılması", "Hizmetlerin geliştirilmesi ve erişiminin sağlanması", "Sağlıklı izleme, değerlendirme yollarının ortaya konması" olarak dört başlıkta toplandığını ifade etti.

Eylem planında egzersiz, aktivite ve rehabilitasyon hizmetlerinin tanımlandığını ve aktif yaşlanmanın sağlık boyutuyla ilgili birtakım önerilerin yer aldığını anlatan Arun, planda evde sağlık hizmetleri, nöropsikiyatrik hastalıklar, engelli ve kırılganlıklar, destekleyici müdahale yaklaşımları gibi konuların da ön plana çıktığını ifade etti.

Arun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ortaya koyduğu eylem planında ise "Yaşlanma ve kalkınma", "Sağlık ve refahın artırılması", "Destekleyici ortamların sağlanması" gibi başlıkların yer aldığını kaydetti. Bu eylem planında dikkati çeken konuların başında ülke çapında yaşlı meclislerinin kurulmasının geldiğine değinen Arun, ayrıca yaşlıların toplumsal hayatın her alanına katılması, istihdam yapılması, kırsal alanlardaki alt yapının iyileştirilmesi, yaşlılıkta yoksullukla mücadele ve yaşlı dostu fiziksel mekanların da öne çıktığını bildirdi.

"TÜRKİYE DÜNYANIN EN HIZLI YAŞLANAN ÜLKELERİNDEN BİRİSİ"

Eylem planlarının ülkedeki eksiklikleri de ortaya çıkardığını vurgulayan Arun, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki dönemde elde edilen bulgulara dayalı adımlar atıldığı takdirde bu eksiklikler kapatılacaktır. Türkiye'yi önümüzdeki yüzyılda önemli bir fırsat bekliyor. Cumhuriyet'in 100. yılında ülkemiz aktif nüfus açısından en yüksek düzeye ulaşacak. Buna biz 'demografik fırsat penceresi' diyoruz. Türkiye, dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden birisi. 2023 yılı çok kritik. Bu yıla kadar genç nüfustaki artış devam edecek, üretken nüfus büyüyecek. O yıldan sonra üretken, yani çalışıp yaşlıya ve çocuğa bakacak nüfus azalacak. En yüksek düzeye ulaştığımız bu yılları iyi değerlendirmemiz lazım. Aktif nüfusu, yani 15-64 yaş grubunu üretime dahil etmeliyiz. Özellikle kadınları üretime dahil edebilecek politikaları hayat geçirmeliyiz."

"ULUSAL YAŞLILIK ENSTİTÜSÜ KURULMALI"

Türkiye'deki yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 7'yi geçtiği için "yaşlı ülke" kabul edildiğini anlatan Arun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye zenginleşmeden yaşlanan bir ülke. O nedenle bir risk var. Kalkınma sürecini tamamlayamadan yaşlanma sürecine girdiğimiz için bir risk var. Bu nedenle yaşlılık ve yaşlanmayı bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Türkiye yaşlı nüfusunu üretime dahil edebilirse önümüzdeki yüzyılda sadece Ortadoğu'da değil dünyanın en önemli ülkelerinden birisi olacaktır. Yaşlılık eylem planı, Türkiye'nin ekonomik, kültürel ve siyasi anlamda güçlenebilmesi için önemli adımlar içeriyor. Bu adımlar gerçekleşebilirse Türkiye'ye çağ atlatacak adımlar olabilir. Türkiye'de Ulusal Yaşlılık Enstitüsü kurulmalı. Araştırmacılar olarak devletimize bunu ciddi şekilde öneriyoruz. Bu enstitü demografik geçiş sürecinde önerilerde bulunacak ve yaşlanmayı fırsata çevirmek için sosyal politikalar önerecektir."

"TÜRKİYE'DE NÜFUS HİÇBİR ZAMAN 100 MİLYON OLMAYACAK"

Türkiye'de 2040'tan sonra demografik fırsat penceresinin kapanacağına işaret eden Arun, "Aktif nüfus hızla azalacak. Türkiye'nin nüfusu hiçbir zaman 100 milyon olmayacak. Yaşlı nüfusumuz artacak. Türkiye bu yüzyılı 90 milyon civarında tamamlayacak. Nüfusun yüksek olmasından ziyade dengeli ve kaliteli bir nüfusa sahip olmamız önemli. Beşeri sermayesi yüksek olan nüfusa sahip olmalıyız. Burada yaşlıların, çocukların ve gençlerin eğitimi ülkemiz için çok önemli" dedi.

 

Kaynak: AA