8 yıl önce
…Ölmeyen çocuklar, yaralı erkek ve kadınlar Rusların atları altında bar-bar bağırırlardı. Bazı kadınlar da çocuklarını kucağına alıp Ruslara yalvarırlardı. Ruslarda merhamet olur mu? İkisini de atına çiğnetir, öldürür, ölmeyeni kılıçla temizlerdi…
…Askerler şehir içinde ev, dükkân yağma edip kadınlara da tasallut ettiler. Kadınlar çırıl çıplak sokaklarda koşuştular, kaçıştılar. Kadınlara her türlü pisliği yaptılar…
…Cesetlerden geçilmiyordu. Yaralılar acıdan kurtulmak için öldürülmelerini rica ediyorlardı. Gördükçe dayanamayıp bayağı ağladım. Beş- on kadın bir suya atılarak oradaki sazlığa girip saklandılar. Bunu bir Rus görmüş, üzerine ateşe başladı. Her attıkça bir ördek vurur gibi birini düşürüyordu…
…Biraz ilerde kimi kadın ölen kocasının cesedine sarılmış ağlar, kimi naz içinde büyüttüğü parçalanmış çocuğunun etlerini koklardı. Bir top mermisi gelip onların da işini bitirdi….
Tamamını okuyamadığım sizinde okuyamayacağınızı tahmin ettiğim bu yazılar, Rusların 1873 yılında Türkistan’ı istila ettikleri zaman Hive şehrinde Türkmenlere yaptıkları katliamları anlatan Amerikalı Mağman adlı gazetecinin “Hîve Seyahatnamesi ve Tarihi’’ adlı kitabından alıntıdır. Yazar bu yaşanılanlardan çok etkilenmiş ve ölümüne kadar gördüklerini unutamamıştır.
Koyu yazılan Türkmenler yerine gelin şu aşağıda yazdığım 50 civarındaki milletin adını yazalım ve basit bir Google taraması yapalım.
Kırgızlar, Kıpçaklar, Uygurlar, İdil Bulgarları, Hazarlar, Kazaklar, Kazan Hanlığı, Tatarlar, Astrahan Hanlığı, Kırım Hanlığı, Litvanyalılar, İsveçler, Lehler, Boğdanlılar, Çinliler, Moğollar, Japonlar, Çerkezler, Kabartaylar, Ukraynalılar, Azeriler, Beyaz Ruslar, Gürcüler, Ermeniler, İranlar, Çekler, Macarlar, Afganlar, Yakut Türkleri, Saka Türkleri, Lezgiler, Kumuk Türkleri, Yamud Türkmenleri, Laklar, Tabasaranlar, Gürcüler, Dağıstanlılar, Karaçay Türkleri, Balkar Türkleri, Nogay Tatarları, Abzehler, Abadzehler, Şapsıhlar, Ubıhlar, Hatukaylar, Kabartaylar, İnguşlar, Hive Türkmenleri, Hokand Türkmenleri, Buhara Türkmenleri ve Anadolu Türkmenleri…
Tüm bu milletlerin tarihlerinde az ya da çok buna benzer birçok manzara, Rusya tarafından yapılan bir çok zulüm vardır. Bu 50 milletin ortak kâbusudur Rusya…
Bütün bu milletler tarih boyunca en az bir kere Rus işgali yaşamış, Ruslar tarafından büyük işkence, göç ve toplu katliamlara maruz kalmışlardır.
Bu kadar uzun bir girişten sonra 17,075,400 km² yüz ölçüme sahip Rusya tarihini anlatmayacağım dersem ne dersiniz? Hani eskiler derler ya, çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz diye. Bu kadar geniş topraklar da zulümsüz olmazdı herhalde…
Bunun için sayfalar değil kitaplar, hatta internette bol gigabaytlı alanlar yetmez.
Benim anlatmak istediğim ise, son Rusya Türkiye krizinin ardından, bu devletlerin içinden Rusya ile birlikte hareket etme kararı alanların durumu…
Olaya psikolojik, sosyolojik, tarihsel, ekonomik ne kadar lojik varsa hepsinden bakarsak bakalım çıkar noktası bulamadığım bir durum bu…
Doğru… Tarihsel olaylara göre devlet yönetilmez, öyle olsa hiçbir devlet bir diğeriyle ilişki kuramaz, asla diyalog ve uluslararası ilişkiler kurgulanamazdı.
Elbette yaşanılanların üzerine beyaz sayfalar açıp yeni dostluklar, yeni ilişkiler geliştirebiliriz ama bu kadarı da olmaz dedirtecek olaylar yaşadık son dönemde…
Rusya uçağını düşürdüğümüz 24 Kasım gününün hemen ertesi günü Çeçenistan’ın lideri Kadirov kendi sosyal paylaşım sitesinden “Türkiye'nin buna uzun süre pişman olacağından kuşkum yok. Her fırsatta dostluktan ve işbirliğinden söz edenler namertlik yapmaz," diye bir mesaj yayınladı.
Bununla da yetinmeyen Kadirov, son olayda tüm Çeçen halkının Putin'in ve kendisinin arkasında olduğunu iddia ederek, “Kendim, Çeçen Cumhuriyeti ve bütün Çeçen halkının Rusya Devlet Başkanı tarafından verilecek emirleri ne kadar karmaşık olursa olsun yerine getireceğini ilan etmek vazifemdir" diye aba altından da sopa gösterdi.
Başbakanlığı döneminde Erdoğan'a "Tayyip Abi" diye seslenen, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları açıklandığında AK Parti'de balkon konuşması yapan ve Erdoğan'a övgüler yağdıran Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesinin hata olduğunu söyledi.
Kendi ülkelerinin hava sahasının da zaman zaman komşu ülkeler tarafından ihlal edildiğini; ancak kendilerinin bu uçakları vurmadığını söyleyen Atambayev, Türkiye'nin bu nedenle özür dilemesi gerektiğini savundu.
Rusya ile eski Sovyet cumhuriyetleri Belarus, Ermenistan, Kazakistan, Tacikistan ve Kırgızistan'dan oluşan savunma ittifakına üye altı ülke, yine bu kriz sonrası toplanıp, Türkiye tarafından düşürülen Rus savaş uçağı ile ilgili olarak Moskova'nın yanında olduğunu açıkladı. Putin'e destek açıklayan ülkeler arasında Kazakistan, Kırgızistan gibi Türki Cumhuriyetler ile gözlemci ülke olarak da Afganistan bulunuyor.
Amerika ve birçok batılı ülkenin nükleer çalışmaları yüzünden yalnız bıraktığı etrafında tek Türkiye’nin arabuluculuk yaparak destek verdiği İran’ın açıklamalarını ve yaptıklarını zaten yazmaya bile gerek yok. Gözü ne olursa olsun kendi mezhebinden başka bir şey görmeyen ve tarih boyunca Osmanlı dahil tüm Müslüman ülkelere “kıskançlık” dışında hiçbir politika geliştirmeyen bu devletten başka bir davranış beklemek safdillikten başka bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz..
Rusya Devlet Başkanı'nın Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, Rusya ile Taliban'ın DAEŞ'e karşı mücadelede çıkarlarının örtüştüğünü ve iletişim kanallarının açık olduğunu belirtti.
Suriye, Irak, Yunanistan ve Ermenistan gibi ülkelerden de benzer açıklamalar geldi. Birçok ülke de orta yollu, “diyalog kapıları kapanmamalıdır, iki ülke birbiriyle bu krizi büyütmemelidir” kabilinden açıklamalar yaparak ne şiş yansın ne de kebap türünden olayı geçiştirdiler.
Evet diplomasi, dış politika böyle bir şey demek ki..
Ben sonuç olarak bu yaşananları bu milletin pişme sürecinin önemli bir safhası olarak görüyorum. Darbelerle büyüyen, 28 Şubatlarla, e-muhtıralarla, Gezi olaylarıyla, sivil darbelerle gün geçtikçe olgunlaşan, kemikleşen, bilinçlenen kesimin yurt içi imtihanlarını verdikten sonra artık yurt dışı imtihanlarının başlaması olarak düşünüyorum.
Elbette dost ve kardeş milletler ayrı, yöneticiler ayrıdır. İster ekonomik sebeplerle deyin, ister stockholm sendromu deyin, ister kukla siyasetçiler deyin, isterseniz Rusya korkusu deyin ne derseniz deyin yani artık bunun hiç önemi yok.
Tarih boyunca Osmanlı’nın Türkmenler için Kırım için diğer ırkdaşlarımız için yaptığı fedakârlıkları kendisi çok zor durumda olmasına rağmen hep takdir etmişimdir. Çeçenistan-Rusya, Afganistan-Rusya savaşlarında 7’den 70’e bu milletin duygularını bizzat yaşadım. En ufak bir sünnet yemeği sonrası yapılan dualarda bile “Ya Rabbi, Çeçenistan, Afganistan, Doğu Türkistan’la başlayıp Bosna’da ki kardeşlerimizle biten duaların ve oluk oluk akan gözyaşlarının şahidiyim.
Kızmıyorum, olayı 1970’li yılların trajik Türk filmlerine de çevirmeye niyetim yok. Hatta teşekkür ediyorum. Bize tonlarca kitap okuyarak öğrenemeyeceğimiz bir şeyi çok iyi bir şekilde öğrettiniz. Ne yaparsa yapsın kimsenin övgüsü ve yergisine kulak asmamayı, yola çıkış niyetinin doğru olması gerektiğini, bu çıkılan yolda yalnız başına kalınabileceğini, dost bildiklerinin karşınıza geçebileceğini, insanların veya ülkelerin değil yalnız ve yalnız yüce yaratıcının desteğinin yeterli ve gerekli olduğunu öğrettiniz.
Evet, asla ama asla bu iyiliğinizi unutmayacağız…
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.
Kaynak: AjansHaber