Avrupa Müslümanlar için açık cezaevine dönüşüyor
Göçmenlere yönelik ırkçılık, ayrımcılık, düşmanlık ve hoşgörüsüzlük bu hastalıklardan sadece birkaçı. Şüphesiz aralarındaki İslamofobi, koronavirüs kadar tehlikelidir. Bu virüs, özellikle Avrupa ülkelerinde hızla yayılıyor ”dedi Erdoğan, 12 Mayıs sonunda TRT tarafından yayınlanan Kur'an-ı Kerim Okuma Yarışması'nın finaline hitaben.
Erdoğan, "6 milyonu Türk olmak üzere 35 milyon Müslümana ev sahipliği yapan Avrupa, artık kardeşlerimiz için giderek bir açık hava hapishanesine dönüşüyor" uyarısında bulundu.
“İkinci Dünya Savaşı öncesinde Yahudilere karşı yaratılan nefret iklimi ile bugün Müslümanlara karşı kışkırtılan atmosfer arasında hiçbir fark olmadığını açıkça ifade ediyorum. Bir olmak Müslüman özellikle Fransa'da, pek çok Batı ülkelerinde Müslüman gibi yaşamaya, artık etiketlenecek için yeterlidir 'öteki.' Avrupa'da yükselen bu nefret dalgasının özellikle başörtülü kadınlar başlıca kurbanları ”dedi.
Avrupalı siyasetçilerin toplumu saran İslamofobi virüsünü maalesef onunla savaşmak yerine sömürmeye çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, Avrupa'da yaşayan Müslümanların güvenliklerine yönelik ciddi tehditlerle karşı karşıya kalmasıyla durumun artık endişe verici bir düzeye ulaştığını belirtti.
Türkiye , Fransa ile çalışmaya hazır
Erdoğan, Fransız hükümetinin Müslüman toplumun tepkisine rağmen aşırılıkçılıkla mücadele için yasayı çıkarma konusundaki ısrarı endişeleri daha da artırdı. Fransa'da yasa tasarısının aşırılığı kışkırtacağının altını çizen Erdoğan, insan hakları, din özgürlüğü ve Avrupa değerleriyle açıkça çelişen böyle bir tasarının yayımlanmasının Fransız demokrasisini giyotine edeceğini belirtti.
Fransız yetkilileri, özellikle Fransa Cumhurbaşkanı Bay Macron'u sağduyu ile hareket etmeye davet ediyoruz. 12 Nisan'da Senato tarafından kabul edilen bu yasa tasarısını Fransız Hükümeti'nin bir an önce tersine çevirmesini bekliyoruz ”diyen Erdoğan, Türkiye'nin entegrasyon ve terörle mücadele konusunda Fransa dahil herkesle çalışmaya hazır olduğunu sözlerine ekledi.