Bir hoca salı günü göreve başlamış çarşamba gönderilmiş ne fıkra ama!

Yılmaz Vural hakkında kim ne der bilmem ama ben Yılmaz hocayı antrenör olarak beğenir, insan olarak da çok severim. Tecrübeme dayanarak şunu söylüyorum: Yılmaz hocanın iki günde yaşadıkları bir yılda yaşanacak sorunlara bedel. Hocanın söylediği gibi Ahmet Çalık kardeşimiz değil 21, 35 yaşında efsane futbolcu bile olsa 'yok 2-4-4, yok biz daha önce düşündük ama yapmadık' falan diye bir şey diyemez. Olmamalı demiyorum, O-LA-MAZ. Adı Ahmet, Mehmet, ne olursa olsun. Bunlar kulübün etik değerlerine, profesyonelliğe saygısızlıktır. Ben futbolculuğumda lider bir oyuncuydum, antrenörümüze "Oğuz'la daha iyi verim alıyorum ama siz bilirsiniz hocam" diyebilirdik belki, en fazla yaptığımız saygısızlık buydu. Öyle yöneticiye, başkana gidip '2-4-4, bilmem ne oynuyoruz' diyeceksin. Bunlar çok yanlış, ağır şeyler. Lionel Messi de mutlaka hocasıyla fikir alışverişinde bulunur, konuşur ama Messi bile böyle işlere girmez, uğraşmaz.

BU İŞİ FATİH HOCA ÇÖZER

Ortada başarısızlık varsa futbolcuların hep bir bahanesi olur. Ya antrenör çok kamp yaptırıyordur ya çok koşturuyordur, ya da az idman yaptırıyordur. Başkanlar da, '20 kişiyi yerine 1 kişiyi göndereyim' diyor, hocayı yolluyor. İşin o tarafında federasyonun bir çalışması var, çok da doğru. Antrenörlerin bir sezonda en fazla iki takımla çalışabilmesi gibi kulüpler de iki hocayla çalışabilecek. Devre arasında çıkarılacak diye tahmin ediyorum, çıkarmalı da... Bu konuda ben de özeleştirimi yapıyorum, geçmişte ben de başka bir lisansla antrenörlük yapmıştım. Şimdi döndüğüm zaman "Ah keşke" dediğim konulardan bir tanesi bu. Kendimizi kandırmışız. Lisans sahibi insanların çalışması gerektiğini düşünüyorum. Aslında bu işi çözebilecek kişi Fatih Terim'dir. Eğer bu işleri Fatih Hoca bile yapamıyorsa 'Futbol Direktörü' unvanını kaldırmamız lazım. Herkesin bildiğini Fatih Terim unutmuştur. Bu konularda kararları onun vermesi gerekir.

TAKIM TAKIM ANADOLU

Konya: Ekonomisinin gücünü doğru kullanan ve doğru bir oyun formatıyla oynayan bir takım. Avrupa çapında taktiksel özelliği olan bir takım yaptı Aykut Kocaman. Son bir yılın en çok puan toplayan 5 takımından olması normal.
Başakşehir: Abdullah Avcı'nın istikrarlı bir 4-2-3-1'i var. Disiplinli bir takım. Dezavantajlarına rağmen zirve yarışının etrafında dolaşması bile çok önemli.

Kasımpaşa: Teknik direktörü Rıza Çalımbay geçen sezondan doğru tespitlerle sorunları çözdü. Şimdi Bulgar bir sağ bek almış, uzun süredir izliyormuş. Doğal olarak başarılarıyla öne çıktılar.

Akhisar: Müthiş bir organizasyonları var. Merkezlerindeki oyuncuları çok iyi. Douglao diye bir stoperleri var. Santrforlarında son 5 yıla bakarsak Gekas, Niasse geleneğinin devamı Rodallega var. Atanı hep iyi oldu, tutan Lukac da iyi olunca yukarıya çıktılar.

Gaziantep: Mutlu Topçu'nun takımı Gaziantespor, disiplinli oynayarak, haddini bilerek oynamayı çok iyi başardı. Böylece kadro kalitesinin üzerinde puanlar topladılar.

Antalya: Biraz daha şov takımı gibi lanse edildi. Eto'o'ya çok bağlılar. İnşallah uyanırlar, ciddi ve zor bir lig burası. Şu andaki puan bize yeter dememeleri gerek. Çıkması zor, inmesi kolaydır. Renkli bir takım haline geldiler ama devre arası takviye yapmalılar.

Mersin İY: Bülent Korkmaz'ı gönderdiler. Böyle bir yöneticilik olmaz. Yabancıya parayı ödüyor, yerliye ödemiyor. Irk manasında demiyorum, tam tersi de yanlış. Bülent Korkmaz buna karşı çıktıysa günahı ne? Bana göre eksi Korkmaz'ın kariyerine yazılmaz.

TRABZONSPOR ÇIKIŞA GEÇER

Trabzonspor bu sezon yarıştan erken koptu. İyi futbolculardan kurulu, organizasyonu kötü bir takım. Devre arasındaki teknik direktör tercihlerinin ne olacağını bilmiyorum. Bu tercih de tabii ki onlar adına belirleyici olacak. İkinci yarıda daha farklı bir tablo göreceğimiz kanısındayım. Bence Trabzonspor ligin ikinci yarısında çıkış yapacak iki takımdan biri. İlk devrede aldığının minimum 7-8 puan üzerinde alırlar. Aynı şekilde Bursaspor'u da öyle görüyorum.Bursa şu anda çok aşağıda gözüküyor ama onlar da bence ilk devrenin üzerine epey bir çıkacaklar. Küme düşmeden bahsedenler oluyor ama Bursa oranın yanından bile geçmez.

NE FIKRA AMA!

Bir teknik direktör varmış... Perşembe göreve başlamış, Pazar günü gönderilmiş. Bir teknik direktör varmış, yönettiği takımın oteline gitmiş. "Senin rezervasyonun yok ki" demişler. Bir başka hoca da Salı göreve başlamış, Çarşamba gönderilmiş. Nasıl fıkra ama!
 

Kaynak: Sabah