8 yıl önce
Hatay Müze Müdürlüğü arkeologları tarafından Arsuz ilçesinin Arpaçiftlik mahallesinde portakal ağaçlarının arasında yapılan kazılar devam ediyor. Üç ay önce başlanan kazı çalışmalarında Geç Roma dönemine ait Kutsal Havariler Kilisesi gün yüzüne çıkarıldı. CHP'li Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha ile belediye meclis üyeleri kazı alanında inceleme yaparak kazı ekibinden bilgi aldı.
YAZITLARIN ÇEVİRİSİ YAPILIYOR
Titiz bir şekilde sürdürülen çalışmalarda ortaya çıkartılan kilisenin adının Kutsal Havariler Kilisesi olduğunu belirten Nazım Culha kazı ve bulunan eserler hakkında şu bilgileri verdi:
"Birinci derece arkeolojik sit alanı ilan edilen bölgede yapılan kazı çalışmalarında bulunan Latince yazılarda kilisenin adının Kutsal Havariler Kilisesi olduğu açıkça yazıyor. İstanbul Üniversitesi'nden yazıtların çevirisi alındı, ancak diğer üniversitelerden gelecek olan yorumlarla kilise hakkında daha detaylı bilgiye ulaşılacak. Elde edilen bilgiler ışığında, gün yüzüne çıkarılan ve üzerinde 'Adam' yazan insan figürü mozaiği hakkında henüz net bir bilgi olmasa da, hayvan figürlerinin Roma döneminin yansıması olduğu ve cennet tasviri olarak adlandırıldığını öğrendik. Bu mozaiklerin Roma'nın ikiye bölündükten sonra, yani Roma döneminin etkilerinin azaldığı döneme ait olduğu, Hıristiyanlık dininin etkisi içerisine girildiğini, devlet yönetiminin kontrolünün tamamen dine bağlı olduğu ve o dönemde burada Pagan inanışının etkilerinin var olduğu tahmin ediliyor. Çünkü bu dönemden sonraki kilise çalışmalarında bu tür kutsal figürlerin kiliselerde zeminden kaldırılıp duvara ve tavana yerleştiği öngörülüyor. Kilisenin iki büyük kanatlı ana giriş kapısının yeri, su sistemini gösteren kanalları ve vaftiz havuzu olduğu tahmin edilen bir çukur keşfedilse de henüz kilisenin ölçeği ve büyüklüğü tam olarak belli değil."
BÖLGEDE KAYA MEZARLARI DA BULUNUYOR
Koruma altına alınan bölgede kilisenin yanı sıra kaya mezarları ve iskelet kalıntılarının da bulunduğuna dikkat çeken Culha, "Elde edilen bulgulara göre, kilisenin yıkıldıktan sonra mezarlık olarak değerlendirildiği üzerinde duruluyor. Bu muhteşem eserlerin korunması ve nesilden nesile aktarılması konusunda herkesin büyük bir hassasiyet göstermesi ve bu tarihi eserleri sahiplenmesi gerekiyor" dedi.