6 yıl önce
Diz eklemlerinde kireçlenme; kişide ağrıya, hareket kısıtlamasına ve bacaklarda eğrilmelere neden olmamaktadır. Genellikle orta yaşlarda başlayan kireçlenme problemi ile diz eklemi pürüzsüz yapısını kaybetmekte, uzun yürüyüşlerde, uzun süre ayakta durmada, oturmada ya da yerden kalkmada ağrıya neden olmaktadır. Zaman içerisinde tedavi edilmediği sürece ilerleyen ve kişide daha yoğun ağrıya ve hareket kısıtlamasına neden olan kireçlenme probleminin teşhisi radyolojik incelemeler sonucu konulmaktadır.
Diz kireçlenmesinde tedavi, başlarda tıbbi ilaçla tedavi ve fizik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Özellikle ileri yaşlardaki hastalarda fizik tedavi yöntemleri ve ilaçla tedavi yeterli olmamakta ve protez ameliyatına ihtiyaç duyulmaktadır. Diz protezi ameliyatı ile ilgili birçok kişinin aklına gelen ilk soru; tek mi yoksa çift mi taraflı yapılacağıdır. Her iki dizde de yaklaşık oranda kireçlenme görülüyorsa ve hastanın yaşı 75 yaşın altındaysa çift taraflı diz protezi ameliyatı yapılması ameliyat sonrasında iyileşme süreci açısından önemlidir.
Diz protezi tedavisinde ve kalça protezi uygulamalarının her ikisinde de hasta enfeksiyon riskine karşı çok iyi korunmalıdır. Hastanın ameliyat sonrası iyileşme sürecinde doktorun önerdiği programa uygun şekilde egzersizler yapması da hem ağrı hissine hem de ödem oluşumu azaltacak ve iyileşme sürecini hızlandıracak etkidedir.
Diz kireçlenmesi korkulanın aksine ve pek çok cerrahi uygulamaya göre çok daha kolay ve pratik bir operasyondur. Alanında uzman doktorların teknik donanımlarının tam olduğu bir sağlık merkezinde gerçekleştirdiği protez ameliyatlarında risk çok düşüktür. Bu nedenle kireçlenme problemi yaşayan ve protez ameliyatı olması gereken hastaların doktor seçimini özenle yapmaları önerilmektedir. Tüm risk faktörlerini öngörebilen ve ameliyat sonrası iyileşme sürecinde de kılavuzluk edebilecek bir doktorun tedavinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasındaki payı büyüktür.