Arama

GRİPTE ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT!

8 yıl önce


GRİPTE ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT!
ad image
ad image

Sibel Meral/AjansHaber

Halk arasında yıllardır süregelen çok yanlış bir uygulama var. Kişinin ateşinin yükseldiği, öksürüğe başladığı andan itibaren antibiyotik kullanımına geçmek yanlış bir yöntem. Özellikle gribal hastalıkların en çok rastlanıldığı şu günlerde bu konuya ilişkin uyarılar önem kazanıyor.

Dr. Elem Ayça Kaya gribal enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmasını bakterilerin direnç kazanmasına sebep olduğunu, uzun vadede bakıldığında bakteriyel enfeksiyonların tedavi edilme gücünü azalttığını söyledi.

Kaya, en önemli tedavi yönteminin istirahat etmek ve bunun yanında sağlıklı besinler tüketmek olduğunu belirtti.

Kaya, gribal enfeksiyonlar ve tedavisi ile AjansHaber’e şu değerlendirmelerde bulundu:

“GRİP TEK BİR SEBEPLE DEĞİL BİRDEN ÇOK VİRAL ETKENLE OLUŞUR”

Kış aylarında salgın hastalık olarak karşımıza çıkan grip, tek bir sebeple değil birden çok viral etkenle oluşur. Kışın hemen herkeste görülen ateş, halsizlik, baş ağrısı, vücutta ağrı, yorgunluk soğuk algınlığının başlıca belirtileri olarak karşımıza çıkar. Ateş yüksekliği normal koşullarda 24 saatte kendini sınırlar ve kontrol altına alınır. Ancak 3 gün ateş yüksekliği devam ediyor ve geçmiyorsa, bakteriyel bir etkene bağlı olabilir. Gribin sebepleri genelde viral etkenler olduğunda antibiyotik kullanımı doğru değil.

BU ORTAMLARA DİKKAT

Kalabalık, kapalı ortamlarda çalışan, kreşlerdeki çocuklar, toplu taşıma araçlarını kullanan kişilerin hastalığa daha çok yakalandığı görülür. Bulaşıcı bir hastalık olduğundan, elle temas ederek bulaşabilir. Bunun için günde 3-4 defa eller yıkanmalı, hijyene önem verilmeli.

ANTİBİYOTİK BAKTERİLERİ DAHA DA GÜÇLENDİRİYOR

Antibiyotikler bakterilere karşı etkili olan ilaçlardır viral kökenli hastalıklarda işe yaramazlar. Bu tür viral etkenlerle oluşmuş grip döneminde antibiyotik kullanılması bakterilerin direnç kazanmasına sebep olur ki bu tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Uzun vadede baktığımızda bakteriyel enfeksiyonların tedavi edilme gücü azalıyor. Antibiyotik kullanımından mümkün olduğunca uzak durulmalı uzun vadede karşımıza çıkabilecek hastalıklara karşı direncimizi korumamız gerekiyor.

DİRENÇ KAYBINA DİKKAT!

Direnç kaybı insanların hayatlarını kaybetmelerine sebep olabilir. Genelde doktora gribal enfeksiyonla başvuran hastalara özellikle antibiyotik verilmemesine hastalar karşı çıksa da sağlıkları açısından önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırdıklarını unutmamalılar. Antibiyotiksiz hastalığın geçmeyeceği düşüncesi tamamen yanlış bir düşünce.

GRİBİN TEDAVİSİ İSTİRAHAT

Hastalığa yakalanılması durumunda antibiyotik kullanımından ziyade ateş yüksekliği varsa ateş düşürücü kullanılabilir. Ve en önemli tedavi yönteminin istirahat etmek olduğu unutulmamalı. Yani gribin tedavisi eşittir istirahat. Bununla beraber bağışıklık sisteminin kuvvetlendirecek yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi şart. Özellikle renkli meyve ve meyve suları bu dönemde tüketilmeli, C vitamini yüksek ürünlere ağırlık verilmeli. Bu vitaminlere nar suyu, portakal suyu, kivi örnek olarak verilebilir. 

SAĞLIKLI BESLENEREK VÜCUT DİRİNCİNİ ARTTIRIN

Biz 5 temel renk grubu tanımlıyoruz; kırmızı, sarı-turuncu, yeşil, mor ve beyaz. Özellikle mor renkli yiyeceklerin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi yadsınamaz bir gerçek. Mor soğan, mor salata gibi yiyecekler ve renkli meyve suları sofradan eksik olmamalı. Turuncu havuç, yeşil kivi, kırmızı nar gibi besinlerde meyve püreleri yapılarak antibiyotiksiz ve daha sağlıklı bir biçimde hastalığa direnmiş oluruz. Yine çorbaların, bitki çaylarının bağışıklık sitemini güçlendirmede büyük etkisi var. Tarhana çorbası, tavuk çorbası, bol limonlu çorbalar yine iyi gelen besinler içinde sayılır. Bol su tüketiminin de tedavide kullanılmasını öneriyoruz.

GRİBE KARŞI NANE ÇAYI TÜKETİN

Bitki çayları olarak baktığımızda, nane çayının bağışıklığı kuvvetlendirici etkisi var. Tarif vermek gerekirse; 1 yemek kaşığı kadar naneyi suyun 1 bardak suyun içerisine koyup kanatıyoruz, süzgeçten geçirip yarım limon suyu ve 1 tatlı kaşığı balla karıştırıp içiyoruz. Bu şekilde gripli olunan dönemde günde 3-4 fincan tüketilebilir.Ancak boğaz ağrısı, yutkunma, ateş yüksekliği gibi problemler varsa hastanın mutlaka doktora görünmesinde fayda var.  Bakteriyel sebeplerle gelişen bir hastalık olabilir ve doktor kontrolünde bu dönemi atlatmak oldukça önemli. Yapılan tetkiklerin ardından hastaya tedavi programı uygulanabilir ve gerekli ilaç kullanımı takviye edilir.

KRONİK HASTALIĞINIZ VARSA…

Özellikle 60 yaş üstü bağışıklık sistemi zayıf kronik hastalığı olan kişilerin bu dönemde mutlaka doktor kontrolünde olması gerekir. Çünkü bu hastalar sağlıklı bireylere oranla hastalığa karşı vücut direnci düşük olduğundan ciddi sonuçlarla karşılaşabilirler. Ateş yüksekliği, solunumda azalma, öksürük gibi şikâyetlerin olması durumunda zaman kaybetmeden bir hekime başvurulmalı. Yine bu hastaların eylül-ekim ayında grip aşısı olmaları bağışıklık sitemini koruma bağlamında oldukça önemli. Ancak aşının enfeksiyona yakalanmadan önce yapılması oldukça önemli. Zira virüsün vücuda girmesinin ardından aşının direnci arttırmada bir etkisi olmayacak.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.

 

Kaynak: AjansHaber

 

 

 

Etiketler :
Super Admin
Super Admin

It is a long established fact that a reader will be distracted by the readable content of a page when looking at its layout. The point of using Lorem Ipsum

Beğendim
Bayıldım
Komik Bu!
Beğenmedim!
Üzgünüm
Sinirlendim
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.

ad image
ad image
Yorumlar

ad image
ad image