8 yıl önce
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Meclis Genel Kurulu'nda okuduğu hükümet programında Rusya’dan “önemli ortağımız ve bölgesel işbirliği bakımından önem taşıyan bir aktör” olarak söz edilirken, “Önemli ortağımız ve bölgesel işbirliği bakımından önem taşıyan bir aktör olan Rusya ile ilişkilerimizin dinamiği, merkezinde bulunduğumuz geniş coğrafyayı yakından ilgilendirmektedir. Önümüzdeki dönemde, enerji ve ticaret başta olmak üzere, Rusya’yla ilişkilerimizi karşılıklı hassasiyetlere saygı içerisinde ve müşterek menfaatler doğrultusunda güçlendirmeye gayret göstereceğiz” denildi.
'DEĞERLERE SAYGILI DIŞ POLİTİKA'
Hükümet programında önümüzdeki dönemde de 'değerlere dayalı' dış politika izleneceği ifade edilirken “Tarih önünde doğru yerde bulunuyoruz. Bu duruşumuzu daha geniş, etkili ve fazla çaba ile önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz” ifadesi kullanıldı.
Hükümet programında Suriye’de süren çatışmalarla ilgili olarak da şu ifadelere yer verildi: “Suriye’de dört buçuk yıldır devam eden ihtilaf, her geçen gün daha da derinleşen insani yıkıma ilave olarak, bölgesel olarak başlayan ve giderek küresel bir hâl almakta olan güvenlik ve istikrar açısından oluşturduğu tehditler bakımından da gündemimizde en öncelikli konumda bulunmaktadır. Bu ülkede, siyasi bir dönüşüm sağlayacak gerçek bir geçiş sürecinin hayata geçirilmesi için çabalarımız kararlılıkla sürdürülecektir."
UKRAYNA KRİZİ DE PROGRAMA GİRDİ
Hükümet programında Ukrayna da yer alırken “Komşumuz ve stratejik ortağımız Ukrayna’da süregiden, bölgesel istikrarı ve uluslararası barış ve güvenliği menfi etkileyen krize, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve uluslararası hukuk temelinde diplomatik yöntemlerle çözüm bulunması yönünde yürütülen çabaları desteklemeye devam edeceğiz” denildi. Kırım’la ilgili olarak da “Kırım’ın asli halkı olan soydaş Kırım Tatar Türklerinin güvenlik ve refahının temini, hak ve çıkarlarının genişletilerek güvenceye kavuşturulması yönünde gerekli girişimlerde bulunmayı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi.
Hükümet programında ABD ile ilişkiler konusunda da “Geniş bir coğrafyada yakın işbirliği yaptığımız, bölgesel ve uluslararası sorunlara karşı dayanışma içinde bulunduğumuz, müttefikimiz ABD ile ilişkilerimizi ve işbirliğini karşılıklı saygı ve güven temelinde geliştirmeye devam edeceğiz” denildi.
AB’ye tam üyelik hedefinin, Türkiye’nin stratejik hedefleri arasında yer aldığı belirtilen hükümet programında, hükümetin AB müktesebatına uyum sürecini hızlandıracağı ifade edilirken “Ancak hükümetimizin göstermiş olduğu samimi yaklaşıma AB kurumlarının ve üye ülkelerin de gerekli karşılığı vermesi gerekmektedir. AB müktesebatına yüksek oranda uyum sağladığımız halde, belirli fasılların siyasi mülahazalarla açılmaması AB’nin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır” ifadesi yer aldı.