22 saat önce
Obezite cerrahisinde ilk değerlendirme çok önemli
Obezite cerrahisinde ilk değerlendirme çok önemli; çünkü tüp mide ve diğer obezite cerrahisi yöntemlerinde karar, yalnızca kiloya bakarak değil, sağlık geçmişi, beslenme davranışları, psikolojik durum ve uzun dönem takibe uyum gibi birçok faktör birlikte incelenerek verilir. Obezite ve metabolik cerrahi uzmanı Prof. Dr. Ahmet Türkoğlu, obezite cerrahisi öncesi değerlendirme sürecini, ameliyat tipi seçimindeki kritik noktaları ve cerrahi sonrası takip hakkında merak edilenleri cevapladı.
İlk değerlendirme neden bu kadar kritik?
Obezite cerrahisi güçlü bir araç ama herkese aynı şekilde uygulanacak bir “paket çözüm” değil. İlk görüşmede amaç, kişinin tıbbi risklerini, yeme davranışını, motivasyonunu ve sosyal destek düzeyini anlamak. Bu sayede tüp mide mi, başka bariyatrik cerrahi yöntemi mi, yoksa cerrahi dışı seçenekler mi daha doğru olur; bunu netleştiriyoruz. Doğru hastaya, doğru yöntem seçilmezse hem fayda azalır hem de risk artar.
İlk randevuda hangi basamakları uyguluyorsunuz?
Ayrıntılı bir öykü alıyoruz: kilo geçmişi, daha önce denenmiş diyet/egzersiz programları, ilaçlar, eşlik eden hastalıklar (diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, reflü gibi). Ardından fizik muayene, laboratuvar (kan sayımı, tiroid hormonları, karaciğer ve böbrek testleri vs), endoskopi ve kalp-akciğer değerlendirmesi planlanıyor. Endoskopi ile hem mideyi değerlendiriyoruz hem de reflü problemine yol açan mide kapağı gevşekliği olup olmadığına bakıyoruz. Bunların sonucunda tedavi planını belirliyoruz.
Tüp mide ameliyatı her hastaya uygun mu?
Hayır. Tüp mide ameliyatı, midenin hacmini küçültür ve çoğu hastada iştahı azaltarak etkili olur. Ancak belirgin reflüsü olan, ileri derecede tatlı-sıvı kalorilere yönelen ya da diyabet kontrolünde ek metabolik fayda hedeflenen hastalarda farklı seçenekleri tartışıyoruz. Obezite cerrahisi bireyselleştirilmiş bir karardır.
“Uygunluk” kararını verirken hangi kriterlere bakıyorsunuz?
VKİ (vücut kitle indeksi) önemli, ancak tek başına yetmez. Eşlik eden hastalıklar, yaşam tarzı, yeme paternleri (duygusal yeme, gece atıştırma), nikotin/alkol kullanımı, vitamin-mineral rezervleri, psikiyatrik öykü ve takip randevularına uyum potansiyeli önemli. Ayrıca kişinin hedefleri gerçekçi mi; bunun da altını çiziyoruz.
Endoskopi ve H. pylori taraması zorunlu mu?
Her hastada üst gastrointestinal endoskopiyi öneriyoruz. Reflü, gastrit, ülser, polip gibi durumlar yöntemi ve zamanlamayı etkileyebilir. Belirgin gastrit olan olgularda H. Pilori testi yapıyoruz. H. pylori saptanırsa tedavi edip cerrahiye o şekilde ilerlemek güvenliği artırır.
Psikolojik değerlendirme neden isteniyor?
Mide küçültme sonrası yeni yeme düzenine uyum, duygusal tetikleyicilerin yönetimi ve başa çıkma becerileri kilit önemdedir. Mevcut psikolojik problemler, ameliyat sonrası uyumu etkileyebilir. Yeme bozukluğu öyküsü, majör depresyon, madde kullanımı gibi durumlar, ameliyatın başarısını doğrudan etkiler. Psikolojik destek, obezite cerrahisi sürecinin ayrılmaz parçasıdır.
Ameliyat öncesi “hazırlık programı” nasıl işliyor?
Sigaranın bırakılması, gerekirse solunum egzersizi, solunumu destekleyen ilaçlar, yürüyüş gibi düşük etkili aktiviteye başlama, uykunun düzenlenmesi, sıvı kalori ve gazlı içeceklerin kesilmesi, meyve ve karbonhidratın kısıtlandığı diyet… Bunlar tüp mide dahil tüm mide küçültme yöntemlerinde erken dönem riski azaltır, iyileşmeyi hızlandırır. Diyetisyen desteği ekliyoruz.
Tüp mide ile gastrik bypass arasında nasıl karar veriyorsunuz?
Reflü varlığı/şiddeti, diyabet kontrol hedefleri, VKİ düzeyi, yeme davranışları ve uzun dönem takibe uyum belirleyici. Tüp mide daha “hacim odaklı” bir yöntemken, bypass emilimde de değişiklik yapar. Obezite cerrahisi seçiminde tek bir “en iyi” yok; kişiye en uygun seçenek var. Ayrıca daha önce geçirilmiş mide ameliyatı da ameliyat seçiminde etkilidir.
İlk yıl neden yakın takip öneriyorsunuz?
İlk yıl takipte yeni diyet sürecine uyumun profesyonelce takibi önemlidir. Profesyonel takip, aynı zamanda spor, egzersiz gibi aktiviteler için de motive edici olmaktadır. Bunun yanında kilo kaybı hızı, besin toleransı, vitamin-mineral yakından izlenmeli. Erken dönemde yapılan küçük düzeltmeler uzun dönem sonucu belirgin etkiler. Mide küçültme sonrası demir, B12, D vitamini gibi eksikler sessiz seyredebilir; düzenli kontrollerle bunu önlüyoruz.
“Ameliyat oldum, her şey bitti” yaklaşımı neden riskli?
Obezite cerrahisi yaşam tarzı değişikliğinin alternatifi değil, destekleyicisidir. Obezite cerrahisi ile, içine düştüğünüz kısır döngüyü kırıyoruz. Ameliyat üç farklı mekanizmayla diyete uyumu mümkün hale getiriyor. Ancak ameliyat sonrası diyet ve davranışsal düzenlemelere uyum şarttır. Aksi taktirde başarı şansı düşer.
Hangi durumlarda cerrahiyi ertelemeyi tercih ediyorsunuz?
Kontrolsüz psikiyatrik durum, aktif madde kullanımı, ciddi besin eksikleri, yüksek cerrahi risk oluşturan kardiyak/pulmoner sorunlar veya takibe uyumsuzluk saptadığımızda önce bu alanları güçlendiriyoruz. Güvenlik, obezite cerrahisi sürecinin temelidir.
Tüp mide sonrası işe dönüş ne zaman mümkün?
Masa başı işlerde genellikle 1–2 hafta içinde dönüş sağlanabilir; ağır efor gerektiren işlerde süre uzayabilir. Hekim önerisi esastır.
Ameliyat öncesi kilo vermek şart mı?
Davranış değişikliği ve beslenme eğitimi ameliyat sonrası uyumu artırır. Beden kitle indeksi çok yüksek süper obez bireylerde bir miktar kilo vermek zorunlu olabilir. Diğerlerinde kilo vermek zorunlu olmasa bile, kısa süreli bile olsa, düşük kalorili ketojenik diyetin birçok faydası vardır ve ameliyat risklerini azaltır.
Yeniden kilo alınırsa ne yapılmalı?
Önce beslenme ve hareket planı gözden geçirilir; uyku/stres/ilaçlar/hormonal durum değerlendirilir. Gerekirse davranışsal ve diyetisyen desteği artırılır. Yeterli çabaya rağmen başarılı olunamadığında, doğru seçilmiş hastalara revizyon cerrahisi yapılabilir. Revizyon cerrahisi tüp mide ameliyatına göre daha komplike bir ameliyat olduğundan, tecrübeli cerrahi ekibin olduğu iyi merkezlerde yapılmalıdır.
Kaynak: bolgehastanesi.com